17 Şubat 2016 Çarşamba

KİM ANLAYACAK?



cemil aydın


Sığmıyorum sığamayacağım galiba bu şehre
Herkes atıl, herkes yavan ve laçka tavırlar
Caddeler ölümsüzlüğü bağırıyor dükkânlarıyla
Yürüyorsun yürümek gibi değil
Bakıyorsun yürek titremiyor

Teras kafelerde fon minareler
Fon flu, rötuşlu yüzler belirgin
Melankolik ve gizemli
Vakti geçmiş bir namazın kederinden uzak

Konuştular yükseklerde, konuştuklarını unutup
İlan-ı aşk ettiler durmadan, aşklarını unutup
Ve bunca unutkan
Bezdirdi, yüreğim un ufak

Bir ressam olsam daracık atölyesinde çalışan
Resmetsem sığamadığım bu şehri
Binlerce fotoğrafta dondurulan ve binlerce kalpte
Minareleri, fiyakalı bir cekette gözüken kalem gibi

Ben yine de söyleyeceğim
Ne çorap örecekseniz örün
Takmayın kafanıza beni isterseniz
Benim vebalim var omuzlarımda
Benim pazarlanmamış imanım
Toplantılara boğmadığım heyecanım var benim
Fotoğraflamayı aklımın ucundan geçirmediğim
Emr-i bil maruf nehy-i ani’l münker uğraşlarım

Yere çalınsın aklım, korkmam
Korkmam adımın yarınlara karışmadığı erken bir ölümden
Steril evlerde ibadet etmedim
Çalar saatle uyanmadım sabah namazlarına
Zekâtımı ayağıma gelenlere vermedim
Hacca gitmedim, her sene umreye
İftar sofralarında konuşma yapmadım
Emin olmadım hiç hayatımdan
Soran olmaz demedim, gören olmaz

Korkmuyorum erken ölümden adımın yarınlara karışmadığı
Adım yere batsın
Olur da dikerse haddini bilmezin biri
Cesedimin başına mermerden kitabeyi
Tekmeleyin, vurun çekici ismimin ortasına
Adım dağılsın kemiklerim sızlamaz

Sığmıyorum bu şehre artık eminim
Alıp başımı hicret edeceğim
Alıp başını hicret etmenin açık bir meydan okuma olduğunu
Kim anlayacak?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder