6 Mart 2013 Çarşamba

FOTOROMAN




Fotoroman; çizgi roman tadında ama fotoğraflarla yapılmış, diyalogların konuşma balonu içerisinde verildiği (çoğunlukla görüntülerle konuşma balonlarının uyum sağlamadığı) kendine özgü estetiği olan türdür.

1970'lerin sonu ve 80'lerin başında İtalya’nın popüler filmlerinin karelerinin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkmış daha sonra başlı başına bir tür olmuş bir sanattır. Daha sonra Avrupa’da yayılan fotoromanın Amerika’ya ulaşması biraz zaman almıştır. Fotoroman Türkiye'de Hayat Resimli Roman, Cep Fotoroman, Ses Fotoroman gibi adlarla yayınlanmıştır.  Tommiks, Teksas, Zembla, Tom Braks, Mandrake ve Zagor dönemin meşhur fotoromanlarındandır.

Bizim ülkemize zuhur eden ilk Türk fotoromanı da "Cumartesi Saat Dörtte" ‘dir. Senaryosunun Turgut Özakman’ a ait olan eserde, Işık Yenersu, Çiğdem Selışık, Semih Sergen ve Savaş Başar’ın karelerini görmek mümkündür. Daha sonra “Çingene Aşkı”, zamanında çok sükse yapmış fotoromanlardan birisidir. Çingene Aşkı’nın  “başrol” oyuncuları, Çingene Paprika rolünde Mine Mutlu, ona âşık olan yiğit rolünde Engin Çağlar ve olmazsa olmaz kötü adam gaddar rolünde Engin Solak rol almıştır filmin karakter oyuncusu ise, bu rollerin vazgeçilmezi Nubar Terziyan.

İlk fotoromanın çıktısıyla fotoroman ülkemizde adeta bir tutkuya dönüşmüş, talep doğrultusunda bir fotoroman gazetesi bile çıkmıştır.( Bir dönem fotoroman okumak ve evlerde bulundurmak moda sayılırdı.) Hürriyet Gazetesinin Kelebek eki 80’li yılların çok da sanat değeri taşımayan filmlerini her gün 6 resim yayınlayarak adeta izletmeyi görev edinmiştir. O yıllarda televizyonun da lükse girdiği düşünülürse fotoroman önemli bir eğlence aracıdır. Hikâyelerini Yeşilçam filmleriyle aynı ayarda tutmuş ve dönemin meşhur film yıldızları da bu fotoromanlarda muhakkak yerini almıştır. Tabi bunun yanında asıl fotoroman sanatı filmlerden alıntı yapılarak değil de birebir kendi hikâyesine sahip olmak kaydıyla fotoğraflanarak oluşturulur.

Bir yönüyle de fotoroman gazete- dergi okuma alışkanlığı olmayan milletimize o yıllarda ziyadesiyle gazete dergi okuma alışkanlığı kazandırdığı bir gerçektir.                                                                                                

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder