MEDRESEDEN ÜNİVERSİTEYE-POLİTİKANIN GÖLGESİNDE ÜNİVERSİTE
Sezai Karakoç Düşünceler 2- Kurumlar adlı eserinin üniversiteler bölümünde üniversitelerin tarih içindeki yeri ve öneminden, üniversitenin Osmanlı’dan cumhuriyete, cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze değişim ve dönüşümünden ve ideal üniversitenin hususiyetlerinden bahsediyor.
Karakoç’a göre üniversitelerimiz Tanzimat’tan bu yana krizler içinde. Fatih devrinde zirvede yer alan medreseler 18.yy.dan sonra dünyada olup bitenleri değerlendirmemiş, giderek içine kapanmış, öz evlat iken Batı’dan gelme sözde modern okulların yanında üvey evlat olmuştur. Tanzimat’tan sonra medreselerde gereken yenilikler yapılmamış ve giderek bozulan medreseler cumhuriyetle birlikte tasfiye edilmiştir.
Tanzimat döneminin yanlışı medreselerde dönüşüm yapmaya çalışırken geçmişi, toplumun ruhuna yerleşmiş gelenek ve tecrübeleri yok saymasıdır. Ayrıca dönüşümün batıya ayarlı olması da toplumumuz için ayrı bir problem teşkil etmektedir.
DÜŞÜNÜR VE ÜNİVERSİTE
Karakoç’a göre üniversite bir toplumun temel taşlarından biridir. Üniversite ülkenin beyni mahiyetindedir. Üniversite zihin hayatının başlıca kaynağı olan düşüncenin yuvasıdır. Bu yuvalarda yetişen düşünürlerimiz toplumu aşan büyük yeteneklerdir. Düşünürler üniversitenin kuralcı disipliniyle ömrünün sonuna kadar bağlı kalamaz belki ama düşünür üniversitenin ve bilimin öneminin şuurunu taşımalıdır. Buna karşılık üniversite de düşünürü küçümsemeyecek ve düşünürlerin açtıkları yolda ilerleyeceklerdir.
Karakoç’a göre sağlıklı bir toplumda; bilim hayatı, düşünce hayatı, din hayatı, ahlak hayatı sıhhatli bir ilişki içinde olmak zorundadır.
ÜNİVERSİTE REFORMU: MEDRESEYE SON KURŞUN
Tanzimat’la başlayıp cumhuriyetin ilanıyla daha da belirginleşen medresenin tasfiyesi, medrese kökenli kişilerin üniversitelerde görevini sürdürmesinden dolayı tam olarak tamamlanamamıştır.
Karakoç’un deyişiyle medreselerin bu temsilcileri sözde batılı üniversitelilerin ruhuna azap veriyor, zihnindeki cinayet hatırasını söküp atmak isteyenler buna çareler arıyordu. İlk çare yazıyı ortadan kaldırmaktı.1933 yılında üniversite reformunun yapılması ise üniversite medrese çekişmesini sona erdirdi. Çünkü sahasının tek otoritesi olan nice medreseliler görevini bırakmak zorunda kaldı. Yerlerine liyakatsiz kişiler geldi. Böylece geçmişle olan bağ koparılmış, batılı anlamda üniversite kurulmuş oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder